Çin Bilimler Akademisi’nde çalışan bir grup araştırmacının
yaptığı çalışmalar, okyanusların en derinlerinde yaşayan kabuklu deniz canlılarının
vücutlarında nükleer bomba testleri sırasında üretilmiş radyoaktif karbon
bulunduğunu gösteriyor. Dr. Ning Wang ve arkadaşları tarafından yapılan
çalışmanın Geophysical Research Letters’ta yayımlandı.
Dünya’daki yaşamın temeli olan karbon elementinin farklı
izotopları vardır. Bu izotopların en bol bulunanı olan, atomların çekirdeğimde
6 proton ve 6 nötron olan karbon-12 radyoaktif değildir. Çok daha az bulunan,
atomlarının çekirdeğinde 6 proton ve 8 nötron bulunan karbon-14 ise radyoaktiftir.
Dünya’nın atmosferine çarpan kozmik ışınlardaki
parçacıkların azot atomlarıyla girdiği nükleer tepkimeler sonucunda karbon-14
izotopları ortaya çıkar. Karbon-14’ün insan etkinlikleri sonucunda yapay olarak
üretildiği bir süreçte nükleer bomba denemeleridir. Patlama sırasında çevreye
yayılan nötronlar, azot atomlarının karbon-14 izotoplarına dönüşmesine sebep
olur.
1950’lerde ve 1960’larda yapılan nükleer silah denemeleri
sebebiyle atmosferdeki karbon-14 miktarı iki katına çıkmıştı. Günümüzdeyse
atmosferdeki karbon-14 miktarı nükleer testlerin başlamasından önceki döneme
göre %20 daha yüksek.
Radyoaktif karbon sadece atmosferde kalmıyor, zamanla
canlıların vücuduna da giriyor. Nükleer bomba testleri başladıktan kısa bir
süre sonra deniz canlılarının vücudundaki karbon-14 oranı da artmaya
başlamıştı.
Yapılan son çalışmada araştırmacılar okyanusların en
derinlerinde yaşayan canlılara odaklanmış, Pasifik Okyanusu’ndaki Mariana,
Mussau ve Yeni Britanya çukurlarından toplanan kabuklu deniz canlılarının
vücutlarındaki karbon-14 miktarını incelemişler.
Sonuçlar deniz yüzeyinin yaklaşık 11.000 metre altında
yaşayan bu canlıların kas dokularındaki karbon-14 oranının derin okyanus
sularındaki organik maddelerdekinden daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Canlıların sindirim boşluğundaki karbon-14 oranıysa Pasifik Okyanusu’nun
yüzeyindeki sulardaki organik maddelerde bulunanla aynı. Bu sonuçlar, derin denizlerdeki
kabuklu canlıların büyük oranda okyanus yüzeyinden gelen ölü organik maddeyle
beslendiğini gösteriyor. Dolayısıyla nükleer bomba testleri sırasında üretilen
karbon-14, besin zincirleri vasıtasıyla okyanusların derinlerdeki canlıların
vücudunda birikiyor.
İncelenen canlıların sığ sularda yaşayan kabuklu deniz
canlılarıyla karşılaştırıldıklarında hem daha uzun ömürlü hem de daha büyük olmaları
dikkat çekiyor. Sığ sularda yaşayan kabuklu canlıların ömrü genellikle 2 seneden
daha kısadır, boyutları ise ortalama 2 santimetre kadardır. Okyanusun
derinlerinden toplanan canlıların arasındaysa yaşı 10 senenin, boyutları 9
santimetrenin üzerinde olanlar var. Araştırmacıları bu durumu canlıların zamanla
yaşadığı ortama uyum sağlamasına bağlıyor. Derin okyanus sularında hem sıcaklık
daha düşüktür hem basınç daha yüksektir hem de besin daha azdır. Bu durum,
muhtemelen, canlıların metabolizmasının ve hücre döngüsünün daha düşük olmasına
sebep oluyor. Böylece canlıların enerji ihtiyacı daha az oluyor. Daha uzun
ömürlü olmaları da karbon-14’ün canlıların vücudunda birikmesiyle sonuçlanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder