21 Temmuz 2018 Cumartesi

Tuz Gölü Uyduların Test Alanı!

Türkiye'nin 2.büyük gölü olan Tuz Gölü, kendine özgü doğal yapısı ile ülkemizdeki diğer göllerden oldukça farklıdır. Bir özelliği daha var ki belki de ilk defa öğreneceksiniz! 

Uzaya gönderilen uydular, Dünya'nın değişik bölgelerinden görüntü alır ve tekrar Dünya'ya gönderir. Ama bu görüntüleri alabilmek için uydulardaki fotoğraf makinelerinin renk ayarının doğru yapılması gerekir. 


Renk ayarlarının yapılabilmesi için Dünya üzerinde özel alanlara gereksinim duyulur. Bu alanlara radyometrik kalibrasyon alanı denir. Tuz Gölü bölgesi ülkemizde yer alan tek radyometrik kalibrasyon alanı. Uzaydaki uyduların kalibrasyon ve doğrulama çalışmaları Tuz Gölü'nün kar beyazı doğal görüntüsü kullanılarak yapılıyor. 

Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çevre Dostu ve Sağlıklı Kağıt Pipetler!

Birleşik Krallık ülkede tek kullanımlık plastik ürünlerin satışını önümüzdeki yıl durdurmaya hazırlanıyor. Plastik pipetlerin neden olduğu çevre kirliliğinin önüne geçebilmek için alınması düşünülen bu önlem, yıllar sonra Birleşik Krallık'ta yeniden bir kağıt pipet fabrikasının açılmasına yol açtı. 
Plastik pipetlerden biraz pahalı olan kağıt pipetler, biyolojik olarak doğada parçalanabiliyor. Çevre dostu kağıt pipetler, ülkedeki pek çok restoranda kullanılmaya başlandı.  

Siz bu haber hakkında neler düşünüyorsunuz? 

Paraşüt Kullanan Örümcekler!

Küçük örümcek türlerinden bazılarının, salgıladıkları ipek ipliklerden oluşan ''paraşütlerle'' havalanabildikleri uzun yıllardır biliniyordu. Almanya'dan bilim insanları bunun nasıl olduğunu anlamak için 14 yengeç örümceği ile bir deney yaptılar. Örümcekleri bir parkta kurdukları kubbe şeklindeki bir platforma yerleştirdiler ve filme aldılar. 
Gözlemlerden elde edilen sonuçlar dikkat çekici. Örümcekler havalanmadan önce hava koşullarını kontrol ediyor. İlk olarak hareketsiz durarak bacaklarındaki kıllarla rüzgarı hissediyorlar. Ön bacaklarından birini ya da birkaçını 5 ile 8 saniye süresince havada tutuyorlar. Sonra rüzgarın yönüne göre vücutlarının konumunu ayarlıyorlar. Koşulların uygun olduğuna karar verince karınlarının altını kaldırıyorlar. Uzunlukları 2 ile 4 metre arasında değişebilen ipek iplikler salgılıyorlar. Birleşerek üçgen şeklini alan bu ipek iplikler rüzgarla havalanmalarını sağlıyor. 

Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz?


Keçiler Şaşırtmaya Devam Ediyor!

Keçiler yaklaşık on bin yıl önce insanlar tarafından evcilleştirilmiş ve o zamandan beri de yetiştiriliyorlar. Keçilerin de köpekler gibi insanlarla bağ kurabileceklerini düşünen bilim insanları bu konuda bir araştırma yaptı.
İngiltere'deki Queen Mary Londra Üniversitesi'nden araştırmacılar, bir grup keçiye, bir kutunun kapağını açıp içindeki yemeği yemeyi öğrettiler. Bu sırada kutunun başında bir de insan bekliyordu. Bu hareketi defalarca tekrarladıktan sonra keçilerin önüne içinde yiyecek olan ama kapağı açılmayan bir kutu bıraktılar. Keçiler, kutunun kapağının açılmadığını görünce kutunun başında bekleyen kişiye bakıp bekliyorlardı, yani bir anlamda onunla iletişim kuruyorlardı. Bilim insanları bu davranışın benzerinin köpeklerde de görüldüğünü belirtiyorlar. 

Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Mayalar Para Yerine Kakao Kullanmış!

Birçok eski uygarlıkta alışverişte takas yani değiş tokuş yöntemi kullanılıyormuş. Bilim insanları, Maya Uygarlığı'ndan kalma 250 ile 900 yılları arasında yapılmış duvar resimlerini, seramikleri ve oymaları incelemiş. Çizimlerde tütün, mısır, giyim eşyası gibi çeşitli ürünlerin yanında, içlerinde kurutulmuş kakao çekirdekleri bulunan bez torbalar olduğunu görmüşler. 
Böylece kakao çekirdeklerinin para gibi kullanıldığı sonucuna ulaşmışlar. İşçilerin ücretlerini ödemek ya da pazarda bir şeyler satın almak için de kakao çekirdeklerinin kullanıldığı düşünülüyor. 

Siz bu haber hakkında neler düşünüyorsunuz?

15 Temmuz 2018 Pazar

İlginç Asteroit İle İlgili Yeni Bilgiler Elde Edildi!

2017 YE5 adlı bu gök cismi ilk olarak 2017 Aralık'ında, Fas'taki Oukaïmeden Gözlemevi'nden gözlemlenmişti. İlk etapta hakkında hiçbir bilgi elde edilemeyen asteroit, gezegenimize önümüzdeki 170 yıl içerisindeki en yakın uçuşunu geçtiğimiz ay gerçekleştirdi ve bu esnada hakkında detaylı bilgilere ulaşıldı.
Yapılan gözlemlere göre bu gök cismi, aslında birbiri etrafında dönen iki asteroitti. 
Normalde asteroit çiftlerine rastlamak çok zor bir şey değil. 200 metreden büyük çapa sahip asteroitlerin %15'inin, çiftler halinde dolaştığı biliniyor. 2017 YE5'i özel yapansa, iki asteroitin de çok yakın kütlelere sahip olması.  
Bugüne kadar keşfedilmiş tüm asteroit çiftlerinde bir asteroitin kütlesi diğerinden çok daha fazlaydı. Güneş Sistemi'nde bugüne kadar on binlerce asteroit gözlemlenirken, eşit kütleli bir ikiliye tarihte yalnızca dördüncü kez rastlanmış oldu.
Bu iki asteroitin birbiri etrafında 20-24 saat arası bir sürede döndüğü gözlemlenmiş. Ayrıca iki asteroitin de tahminlerden daha büyük olduğu ve 900 metre çaplarında olduğu ortaya çıkarılmış. Bunun yanı sıra ikisi de neredeyse kömür kadar karanlık, bu nedenle gözlemlenmeleri oldukça zorlu olmuş.
İkiliden elde edilen veriler, asteroitleri daha iyi anlamamızda büyük öneme sahip olacak.

Siz bu haber hakkında neler düşünüyorsunuz?

11 Temmuz 2018 Çarşamba

Evimizde Kedi ya da Köpek Beslemek Sağlığımıza Zararlı Mıdır? 🐶🐱

Ev hayvanları sağlıklı oldukları sürece, genellikle insan sağlığı için tehdit oluşturmazlar. Hem onların hem de onlarla aynı evde yaşayan insanların sağlıkları için ev hayvanlarının aşılarının zamanında yaptırılması gerekir. Tüyler ya da dışkı, düşük bir olasılıkla da olsa insanlara parazit bulaştırabilir. Ancak bunu için hayvanın parazitli olması gerekir.  
Hayvanlar bu parazitleri genellikle çiğ et yediklerinde ya da dışarıda dolaşılan ayakkabılarla oynadıklarında vücutlarına alırlar. Ancak parazitlere karşı aşılanmış hayvanlar hastalanmaz ve hastalık yaymazlar. Zaten bu parazitler insanlara genellikle kedi ve köpeklerden değil, pişmemiş ya da az pişmiş etlerden, iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerden ya da sağlık koşullarına uygun hazırlanmayan başka yiyeceklerden bulaşır.


Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kaynakça: Bilim Çocuk - Haziran 2018 sayısı.


NOT: 3 yıl boyunca yazılan tüm yorumlar silinmiştir. Belirtmek ya da sormak istediğiniz bir şey varsa yorumlardan bana ulaşabilirsiniz! İyi okumalar. :)

Yapay Zeka Bir Restoran Çalıştırıyor!

Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden (MIT) dört mühendis, yapay zeka tarafından idare edilen makineler kullanılan bir restoran kurdu. Spyce adlı bir restoranın mutfağında 3 dakikadan kısa sürede yemek hazırlayabilen ve kendi kendine çalışabilen 7 tava bulunuyor. Bu restoranda saatte 200 sipariş hazırlanabiliyor. 
Müşteriler siparişlerini dokunmatik ekranlardan veriyor. Sipariş alınınca önceden hazırlanmış malzemeler bir tavanın içine koyuluyor. Sürekli dönen tavalar yemeği 232 derece sıcaklıkta pişiriyor.

Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kaynakça: Bilim Çocuk - Haziran 2018 sayısı. 

Asya Kara Kurbağası Çok Tehlikeli!


Asya kökenli Asya kara kurbağalarının bir şekilde Madagaskar’a taşındığı ve burada hızla çoğaldığı belirlendi. Asya kara kurbağası kendini avcı hayvanlardan korumak için çok zehirli bir madde salgılıyor. Eğer avcı hayvanlarda bu salgıyı etkisiz hale getirebilecek bir genetik özellik yoksa bu hayvanlar zehirleniyor. Daha önce bu zehirli kurbağa türünün Madagaskar’ın eşsiz biyoçeşitliliğine zarar vereceği konusunda uyarıda bulunan biyologlar, kurbağayı avlayan hayvanlar üzerinde bir araştırma yaptı. Yaptıkları araştırmanın sonucunda yalnızca bir türün böyle bir genetik özelliği taşıdığı ortaya çıktı. Bilim insanları çok hızlı üreyen bu kurbağa türünün diğer hayvanlara zarar vermemesi için alınabilecek önlemler üzerinde çalışıyor.

Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz? 
Kaynakça: Bilim Çocuk Dergisi / Haziran 2018 sayısı.

Mars'ta Organik Moleküller Bulundu!

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Curiosity (Merak) keşif aracıyla yapılan 2 önemli keşfi açıkladı. Bu keşiflerden biri Mars’taki 3 milyar yaşındaki bir kayaçta organik moleküller bulunması. Diğeriyse Mars’ın atmosferinde bulunan ve yine organik bir molekül olan metan gazının yoğunluğunun mevsimsel olarak değiştiğinin saptanması. Organik moleküller genellikle canlıların yapısında bulunur. Ya da canlıların etkinlikleri sonucunda ortaya çıkar. Bilim insanlarına göre bu keşifler, Mars’ta bir zamanlar yaşam bulunduğu, hatta şu anda da yaşamın var olabileceği  konusundaki görüşleri destekliyor. 

Siz bu haber hakkında neler düşünüyorsunuz?

İnsanlar Dünya’daki Biyokütlenin Yalnızca 10/1’ini Oluşturuyor!

Dünya’daki toplam biyokütle, belirli bir zamanda Dünya üzerinde bulunan bütün canlı organizmaların kütlesini içerir. Üç yıl süren bir araştırmada Dünya’nın biyokütle sayımı yapıldı. Buna göre insanların toplam biyokütlesinin Dünya’daki toplam biyokütlenin yalnızca 10/1’ini oluşturduğu sonucuna ulaşıldı.
 Dünya’daki varlığı bu kadar az olan insanların etkinlikleri nedeniyle son 10.000 yılda bitki biyokütlesinin %50, yabani memeli hayvan biyokütlesinin ise %85 azaldığı hesaplandı.
-    Bu araştırmanın sonucunda edinilen veriler, biyokütlemizin önemsiz sayılacak kadar az olmasına karşın geri kalan tüm canlılara etkimizin çok büyük olduğunu gösteriyor.
-    Beslenme alışkanlıklarımız da Dünya’daki yaşamı etkiliyor. Beslenmek için yetiştirdiğimiz kümes hayvanları bütün kuşların %70’ini oluşturuyor.

Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz?

9 Temmuz 2018 Pazartesi

Okyanusun Dibini Dinlemek İster Misiniz?

Okyanusların dibi çok karanlıktır, ancak hiç de sessiz değildir. Kaliforniya’nın Monterey Körfezi’nde okyanusun 900 metre altına hidrofon adı verilen özel bir mikrofon yerleştirilmiş. Hidrofon insanların duyduğundan çok daha yüksek frekanslardaki sesleri de algılayıp kaydedebiliyor. Kaydedilen sesler işleniyor. Bu nedenle sesleri normal kulaklıkla duymak mümkünken balinaların çıkardığı düşük frekanslardaki duyabilmek için iyi kalitede kulaklıklara ihtiyacımız var. 
Sesler suyun altında havadakinden çok daha uzak mesafelere çok daha hızlı bir şekilde yayılır. Kaydedilen seslerin bazıları yüzlerce kilometre uzakta olan balinalardan gelir. Yunusların çıkardıkları yüksek frekanslardaki sesler çok uzağa ulaşamadığı için eğer yayında yunus sesi duyuyorsanız yunuslar hidrofonun en fazla birkaç kilometre uzağındadır. Deniz aslanlarının sesleri, rüzgarın uğultusu, yağmur damlarının sesi ve benzeri çoğu ses suyun üstünden gelir. Bazen gemilerin çıkardığı sesler tüm bu doğal sesleri bastırır.

Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz? 
Kaynakça: Bilim Çocuk Dergisi- Haziran 2018 sayısı.